İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde: “Pervasız bir soykırım yaşandı. Yıl dönümündeyiz, devam ediyor. İlk başladığı zaman bölge uzmanlarının da İsrail’i bilenlerin de işaret ettiği bir şey vardı. Bunun bölgesel bir savaşa dönüşme riski, şu anda bu bölgesel bir savaşa dönüşmüş durumda.
İsrail, Gazze’yi yerle bir etmekle yetinmedi, 50 bin insanı çoluğuyla çocuğuyla, kadınıyla, yaşlısıyla hastane, okul demeksizin katletti, soykırıma tabi tuttu. Şu anda Lübnan’ı da Gazze gibi bombalamaya başladı. Bombası tükendikçe ABD bu bombaları tamamlıyor. Tahrip gücü en yüksek bombaları ABD üretiyor, İsrail’e gönderiyor. İsrail’in parası olmasa ABD parasını ödüyor.
‘ABD İSRAİL’İN SOYKIRIMINI DESTEKLİYOR’
ABD kanununa göre askeri ihracat yaptığı ülke eğer çatışma bölgesinde insani yardımları sokmuyorsa ABD’nin bu ihracata devam etmemesi gerekiyor. Ama ABD parlamentosu soruyor, insani yardımlara izin veriliyor mu diyor. İnsani yardımlara izin verildiğine dair düzmece bir rapor hazırlanıyor. Bütün dünya bunun doğru olmadığını bilmesine rağmen ABD kendi kurallarını çiğneme pahasına İsrail’in soykırımını destekliyor, soykırımın suç ortağı oluyor.
Bu süreç İsrail için daha fazla güvenlik getirmeyecek. Bölge için daha fazla emniyet, barış, huzura kapı aralamayacak. Biz Türkiye olarak daha güçlü olmak zorundayız.
‘İSRAİL SADECE GÜÇTEN ANLYIOR’
Daha uyanık, daha sonuca yönelik çalışmak zorundayız. Daha güçlü toplum, daha güçlü ülke o zaman bölgesel ittifakları daha güçlü tesis edebilir. Türk dünyası, İslam dünyası diyoruz. Türkiye bunları daha da güçlü yapabilecek etkinliğe sahip olabilir. Bu etkinliğimizi artırdıkça da İsrail’in bu tür pervasızlıklarına dur diyebilecek noktaya daha yakın oluruz. İsrail sadece güçten anlıyor.
‘DAHA GÜÇLÜ OLMAK, ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ’
Bizim daha güçlü olmaya ihtiyacımız var. Bunlar dünün işleri değil, uzun arka planı olan 100 yıla dayanan meseleler. Belki bir 100 yıl daha devam edecek meseleler. Türkiye’nin tarihi geçmişi, derinliği var. Yüzlerce yıl barış içerisinde yönetmiş bir ecdadın torunlarıysak biz buna layık bir şekilde burada duruş sergileyebiliriz. İnşallah daha güçlü olmak, çalışmak zorundayız.”