TBMM Genel Kurulu’nda, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ile AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin arasında, ‘FETÖ’ tartışması çıktı.
TBMM Genel Kurulu, ‘Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Grup başkanvekillerinin açıklama yaptığı bölümde söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Bir zamanlar FETÖ’ye, ‘Hoca’ diyenler, onu Türkiye’ye davet edenler, aynı yolda aynı menzile yürüyenler, ‘Bir an evvel dön de birlikte ıslanalım’ diyenler, ‘Ne istedi de vermedik?’ diyenler, Fetullah Gülen’le iş birliği yapıp orduyu Fetullahçı askerlere teslim edenler ve sonuçta da devletin tüm kurumlarını çökertmek pahasına Fetullah’a teslim edenler, bugün Fetullah Gülen’in arkasından lanet okuyorlar. Ama bilsinler ki, ‘Allah affetsin, kandırıldık’ sözlerine kimse inanmıyor. Allah affetti mi sizi bilmiyoruz ama sizin yaptığınız bunca haksızlığı, bunca zulmü, Fetullah Gülen’le bunca ortaklığınızı, Fetullahçılara orduyu, yargıyı, devletin tüm kademelerini sonuna kadar açışınızı bu millet affetmedi ve bunun hesabını er veya geç vereceksiniz. AKP iktidarı Fetullah Gülen’i asla Amerika’dan getirmek istemedi ve o dosyaların içerisine doğru, gerçekçi delilleri koymadı çünkü Fetullah Gülen gelseydi bu darbenin siyasi ayağını sormak zorunda kalacaklardı” ifadelerini kullandı.
‘HUKUKEN PEK ÇOK ŞEY YAPILDI’
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin FETÖ ile mücadele ettiğini kaydederek, “Hukuken pek çok şey yapıldı, uluslararası hukukun yetersizliğini orada bir kez daha gördük. Ben de şahidim, defaatle Amerika’ya yapılan seyahatlerde dosyalar, klasörler son derece ince hazırlıklarla, aslında hazırlanarak bunlar Amerika’ya verildi ve iadesi talep edildi, burada bu canı gönülden bir talepti. Önemli olan aslında Türkiye’ye gelmesi, burada yargılanması ve hak ettiği cezayı almasıydı. Fakat biz ahiretin varlığına inanıyoruz, bu kadar genç insana verdiği zarar, insanlara hem mali olarak hem hayatlarına hem de onları katlederek, öldürerek verdiği zararla ilgili olarak muhakkak suretle Allahutaala hesabını soracaktır. Ama bu arada da bizlerin bu örgütle olan mücadelesi devam edecektir” diye konuştu.
‘ADİL ÖKSÜZ NEREDE?’
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Bakınız, klasörler gitti, doğru ama klasörlerin içi boş gitti. Klasörlerin içerisine olması gereken deliller konmadı çünkü MİT raporlarına göre, ben Çatı davasından konuşuyorum; Kemal Batmaz ve Adil Öksüz teknik takip altında. Darbeden üç gün önce Ankara’da bir villada toplanıyorlar, orada görüşmeler yapıyorlar, son kararları alıyorlar, arada Kemal Batmaz ve Adil Öksüz çıkıyorlar, Pensilvanya’yla telefonlaşıyorlar. Dolayısıyla da bu konuşmalar, yani bu darbe girişimiyle Fetullah Gülen arasındaki direkt bağlantı olduğunu gösteren somut deliller oraya gönderilmediği için Fetullah Gülen’i gönderemedi Amerika. Amerika yine göndermezdi ama sonuçta siyasi iktidar darbeyi bildiğini, darbeyi gördüğünü, Adil Öksüz’ün o konuşmalarının siyasi iktidarın elinde olduğunu söyleyemediği için biz hala Fetullah Gülen’i getiremiyoruz. Tekrar sormuş olalım: Adil Öksüz nerede? Her an yakalıyordunuz? Hadi yakalandı, yakalanacaktı nerede?” dedi.
‘BU ÖRGÜTÜ ANLAMAK YERİNE KAVGA ETMEYİ TERCİH EDİYORSUNUZ’
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir’in açıklamalarına cevap vermek üzere söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Şunu hatırlatmak isterim: bakın, bugün gelirken arkadaşlarım da bana tekrar hatırlatma ihtiyacı duydular. Sayın Özgür Özel’in Manisa’da yaptığı konuşmalar var, hala duruyor, açıp dinleyebilirsiniz. Sayın Tanal’ın Zaman gazetesine nasıl gittiği, kendini siper ettiği görüntüler var elimizde. Yani Manisa’da, orada söyledikleri şey, ‘İnanç gruplarına zarar veriyorsunuz’ diye yaptığı konuşmalar var, ‘FETÖ’ adını reddedişleri var. Ben şunu söyledim bakın, 5 bindi derken şunu söylüyorum; daha o gecenin ertesinde 1500 hakim- savcı atılırken zaman içerisinde bu insanlara şöyle görevler veriliyor: Sen Alevi olacaksın, sen Sünni olacaksın, sen solcu olacaksın, sen İslamcı olacaksın. İnsanlara yaşamadıkları, olmadıkları roller dağıtılarak son derece karmaşık, sofistike bir terör örgütünden bahsediyoruz. Hala bu örgütü anlamak yerine karşılıklı kavga etmeyi tercih ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.
‘AMERİKA FETÖ’YÜ KULLANDI, SİZİNLE BERABER KULLANDI’
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in açıklamaları üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Sayın Özlem Zengin’in çaresizliğini anlıyorum tabii. Küçücük bir şeyden hareketle tartışmayı oraya yığmaya çalışıyor ama öyle kolay değil o işler. Bakın, Cumhurbaşkanı, ‘Al papazı, ver papazı’ demişti; bizdeki papaz gitti, oradaki papazın cenazesi orada. Hani niye alamadık biz o papazı? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti onu gerçekten istemedi. Çünkü o gelseydi, siz ve ortaklığı tek tek ortaya dökülecekti. O göstermelik davalar da gerçekten yapılmadı, görülmedi. Amerika FETÖ’yü kullandı, sizinle beraber kullandı. Amerika FETÖ’yü yine vermezdi ama siz o dosyaların içini boş gönderdiniz, bu gerçeği unutmayın. Fetullahçı çeteyle birlikte el ele verip Mustafa Kemalci generalleri tasfiye ettiğinizi sizin genel başkan yardımcılarınız itiraf etti zaten. Hepimizin bildiği bir gerçeklik var. Devletin tüm kurumlarını bir tarikatı, bir çeteyi darbe yapacak seviyeye getirecek kadar siz teslim ettiniz, sizin iktidarınız teslim etti. Bizim için 2008’de de haindi, 2004 Milli Güvenlik Belgesi’nde de haindi. Bizim hiçbir uyarımızı duymadınız. Burada Fetullah Gülen’e en ufak bir söz söylettirmiyordunuz ama Fetullah Gülen belli bir noktaya gelip sizin koltuğunuza da göz dikince kavga orada başladı” diye konuştu.
‘BANA, ‘ÇARESİZ’ DİYEMEZSİNİZ’
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir’in ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Sayın Emir konuşmasında sataşıyor, bir de üstelik diyor ki, ‘Ya, işte, çaresizlik’ Allah Allah. Neyin çaresizliği, anlamadım. Mikrofon benim, kafa benim, bilgi benim, hayat benim, her şeyin cevabı var. Niye çaresizlik olsun? Rica ediyorum, bakın, burada işimizi yapıyoruz, efendi efendi fikirlerimizi açıklıyoruz. Birbirimizi incitecek şahsa sözler söylemeyelim, ben size söylemiyorum Sayın Emir. Lütfen, bunu çok yakışıksız buluyorum, size de yakıştıramıyorum. Bana, ‘Çaresiz’ diyemezsiniz; bakın, diyorsunuz, diyemezsiniz” derken, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Canım, fikri tartışmada çaresiz kaldınız diyorum. Bu şahsa hakaret mi? Yapmayın böyle” dedi. Özlem Zengin ise “Yok, hiç öyle demediniz, lafı çevirmeyelim. Neyse, onu koyuyorum kenara. Buradaki problem şudur: Bakın, 50 yıllık bir terör örgütünden bahsediyoruz. Sayın rahmetli Bülent Ecevit’in vasiyetine falan gelmeyeceğim tartışmalar büyümesin diye, gelmeyeceğim oraya. Ama şunu söylemek istiyorum: Bakın, AK Parti’nin 2012’den sonra hassaten başladığı FETÖ mücadelesinde tam karşı tarafta durmuşlardır. Yaptıkları konuşmalara, fotoğraflara, video kayıtlarına baksınlar, ondan sonra bize laf söylesinler. Ha, burada Amerika asla ve kata bunu vermek istememiştir çünkü bu terör örgütünü kuran, yöneten zaten bizatihi kendisidir. Bizim verdiğimiz bütün dosyaların içerisi doludur, hepsi sahicidir çünkü bizim hiçbir şeyden de korkumuz yok” değerlendirmesinde bulundu.
‘BİZ ŞURADA HATA YAPTIK DEMENİZ GEREKMİYOR MUYDU?’
Genel Kurul’da tartışmalar sürerken söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, “Şimdi, Sayın Zengin şunu söyleyebilir: ‘Bunlar öylesine korkunç bir terör örgütü ki devletin içerisine nüfuz ettiler’ burası doğru. Fakat tartışmamız gereken şu Sayın Zengin; emniyet içerisinde, emniyet istihbaratta, MİT’in içerisinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve özellikle TSK’nın en önemli kademelerinden Hava Kuvvetlerinde, yine yargıda, mülkiyede bunlar bu kadar güçlenirken, bu kadar nüfuz ederken, bu kadar devleti ele geçirirken, medyada bu kadar güç sahibi olurken ve ekonomik olarak semirirken, beslenirken, altın madenleri, işler güçler bunlara verilirken, şunu açıkça sormak istiyorum, samimiyetimle soruyorum ve birçok konuda da şu an söylediklerinize katılarak söylüyorum: Burada kendinize bir hesap sormanız veya ‘Biz şurada hata yaptık’ demeniz gerekmiyor muydu?” ifadelerini kullandı.
‘YA BU MESELEYİ SONLANDIRACAĞIZ YA DA GÜLEN ZİHNİYETİNİ YAŞATACAĞIZ’
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ise tartışmalar üzerine, “Fetullah Gülen öldü ve her şey bitti değil çünkü bu yapının bu ülkede yaratmış olduğu tahribat, özellikle siyaset üzerinde yaratmış olduğu tahribat bütün çıplaklığıyla ortada ve buna hepimiz tanıklık ettik. Dolayısıyla, bugün için her şeyden önce hakikatle yüzleşme zamanıdır ve bunun gereği yapılmalıdır. Biz bu hakikati yok sayarak sadece ve sadece geçmişin polemiklerine sıkışarak yol alamayız. Bu hakikatle yüzleşmek sorumluluğundayız. Şimdi, baktığımız zaman bu tahribatın nasıl toplumun birçok yerine ne denli sirayet ettiğini hepimiz de biliyoruz, zaten bunun sancılarını yaşıyoruz. Ya, bu meseleyi gerçekten sonlandıracağız ve ileriye dönük bunun etkilerinin devam etmesine engel olacağız ya da bu tartışmanın içinde Fetullah Gülen zihniyetini yaşatmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘SİYASİ PARTİLERİN ORTAK BİR ÇALIŞMA YAPMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUM’
Genel Kurul’da son kez söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Şimdi, ben şunu hakikaten böyle düşünüyorum yani bu, ‘Elebaşı öldü ve bu iş bitti’ diyemeyeceğimiz bir nokta. Yani bu tartışma bile bunun böyle olduğunu gösteriyor. Bir defa, 2012’den itibaren anlatmaya çalıştığım şey işte bundan kaynaklanıyordu. O tarihten itibaren kesinlikle bu terör örgütüyle ilgili olarak çok yoğun bir mücadele yapılmıştır, çok yoğun bir mücadele. Tüm bu yapılanların hepsi aslında, hani siz kelimelerle özür arıyorsunuz ama nihayetinde bunların yaptığı şeyleri gördükten sonra onlarla ilgili olarak Türkiye çok keskin bir mücadele içine girdi Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber. Eğer bunlar olmasaydı zaten bu aşamaya asla ve kata gelemezdik. O yüzden, bu tarihten, sonra şu andan itibaren yapacağımız şey, Türkiye’de her anlamda toplumsal hayatın içinde açtıkları hasarı da içine koyarak söylüyorum, tüm bunların izalesiyle ilgili bütün milletvekilleri ve tüm siyasi partilerin ortak bir çalışma yapması gerektiğine ben de inanıyorum” dedi.